“Azerbaycan Cumhuriyeti Dağlık Karabağ Arazisinin Azerbaycan`lı Toplumu” Sosyal Birliği Azerbaycan`ın işgal edilmiş arazilerindeyaratılmış sözde rejimin “yöneticisi” Bako Saakyanın Fransa`ya kanunsuz seferi ile bağlı bildiri
Azerbaycan Cumhuriyeti Dağlık Karabağ Bölgesinin Azerbaycan`lı Toplumu olarak, Ermenistan tarafından Azerbaycan`ın işgal edilmiş arazilerinde yaratılmış kanunsuz rejimin temsilcisi gibi kendisini takdim eden Bako Saakyanın Fransa`ya seferini keksin bir şekilde kınıyor ve hiddetimizi ifade ediyoruz.
AGİT`in Minsk qurupunun eşbaşkanlarından biri gibi Fransa`nın yükümlülüklerine zıt olmasına bakmaksızın, bu seferin önünün alınması için hiç bir önlem alınmamaktadır. Fransa hükümetinin defalarca tekrarlanan bu gibi yasal olmayan amellere passiv seyirci yaklaşımı ve etkili adımlar atmaması kabuledilemez bir haldir.
Fransa Güney Osetiya, Abkhaziya, Kırım ve Dnestryanı bölgelerinden olan şahıslara Fransa arazisine giriş izni vermediği halde, Azerbaycan`ın işgal edilmiş arazilerinde yaratılmış sözde rejimin temsilcilerine özel rağbet göstermektedir. Aynı zamanda Fransa hükümeti Azerbaycan`ın Dağlık Karabağ bölgesinin Azerbaycan`lı toplumunun etnik temizlemeye maruz kaldığını ve fundamental hukuklarının kaba bir şekilde bozulduğunu çok iyi bildiği halde, bu gibi tektaraflı ve separatizm karakterli adımların gerçekleştirilmesine göz yummaktadır, insan hukuklarının ayrılmazlığı ve eşithukukluluk ilkelerini bozmaktadır. Bu bağlamda, Fransa çeşitli taassupkeşlik duygularıyla ayrımcılığa dayanan siyaset yürütmektedir.
Azerbaycan vatandaşları Fransa Büyükelçiliğinden vize almakda zorluklar çekmekte ve bürokratik süründürmelikle yüzleşdikleri halde, savaş suçlusu olan Bako Saakyan sahte evraklarla Şengen vize taleplerini kaba bir şekilde bozarak Fransa arazisine dahil oluyor. Bu kanunsuz seferin gerçekleştirilmesi Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ mükaşasının görüşmeler yolu ile hall edilmesine engel olmanın yanısıra, Azerbaycan`ın işgal edilmiş arazilerinde yaratılmış sözde rejimin teşvikine hizmet etmektedir. Nihayet Fransa tarafı anlamalıdır ki, bu gibi önyargılı ve obyektif olmayan ameller Dağlık Karabağın Azerbaycan toplumu ve genel itibariyle Azerbaycan sosyal yorumunda Fransanın itibarına halel yetirmektedir. Eğer Fransa münakaşanın halline gerçekten katkı sağlamak istiyorsa o zaman AGİT`in Minsk qurupunun eşbaşkan ülkesi gibi ön yargılı olmamasını temin etmeli, BMT Güvenlik Konseyinin kararlarının taleplerine uygun olarak Azerbaycan`ın işgal edilmiş arazilerinden Ermenistan silahlı birliklerinin çıkarılmasına çalışmalı ve Dağlık Karabağ`ın Erməni ve Azerbaycanlı toplumlarını birlikte Paris`e davet etmeli ve bu iki toplum arasında eşithukuklu bağlamda etnik barışı ve dialogu desteklemelidir.
Fransa tarafı aynı zamanda bilmelidir ki, etnik temizleme siyasetine maruz kalmış ve doğma topraklarından kovulmuş Azerbaycan`lıların yalnız kendi doğma arazilerine geri dönmesi bölgede devamlı ve adaletli barışın temin edilmesiyle mümkün ola bilir.